Galata Kulesi

Hayatımın büyük çoğunluğunu İstanbul’da geçirdim. İstanbul‘da yaşayıp da bu şehrin güzelliklerine yabancı kalmak herhalde ömr-ü hayatımın en büyük ayıbıdır. Bir şeylere aklımın ermesi, eğitim, askerlik ve haytalıkla geçen süreyi saymazsak, son üç senedir bu ayıp ile ilgili ciddi girişimlerde bulunmadım. Eşim de benim gibi hissediyor olacak ki bu sene sürekli bu konuda birbirimizi dürtüyoruz. Aslında niyetimiz sadece İstanbul değil, güzel Türkiye’mizi gezmek, görmek ama önce İstanbul’u bitirelim, deneyim kazanalım, sonra Türkiye’ye açılırız diye düşünüyoruz.
Okumaya devam et Galata Kulesi

Kalyoncu Restaurant, Paşamandıra

Yine bir haftasonu kaçamağında beraberiz. Kuzenlerle yaptığımız karting yarışından sonra arabalara atlayıp Paşamandıra’ya doğru yola çıktık. Hedefimiz Çayağzı Deresinin (ya da daha çok bilinen adıyla Riva deresinin) yanında konuşlanmış olan, kendin pişir kendin ye şeklinde hizmet veren Kalyoncu Restaurant. Dere hattı boyunca bir çok benzeri piknik alanı ve restaurant mevcut olmasına rağmen bizim en çok gittiğimiz mekan Kalyoncu Restaurant.
Okumaya devam et Kalyoncu Restaurant, Paşamandıra

Karma Karting, Kartal

UYARI!
Bu yazı güncelliğini yitirmiştir. Okumaya devam etmeyi planlıyorsanız lütfen yazıdaki bilgilerin artık geçerli olmayabileceğini göz önünde bulundurun.

Son 3-4 senedir çok düzenli olmasa da bol bol karting yapmaya gidiyoruz. Özellikle son 2,5 senedir favori pistimiz Kartal’daki Karma Karting. Gerek süper pisti, gerek süper sahibi ve süper çalışanları olsun, uzun zamandır başka bir pist ihtiyacı duymamamızı sağladılar. Evlenmeden önce eşim de yarışırdı. Düğünden önce katıldığı bayanlar turnuvasını kazanarak jübilesini yaptı, arada ısrar etmeme rağmen bir türlü kendisini pistlere döndüremedim. (Aynı yarışta, kaskını bizzat taktığım kuzenimiz, eşime torpil yaptığım, bilerek kaskı kötü taktığım yönündeki asılsız iddialarda bulunsa da yarışı üçüncü olarak tamamladı.)

Bu pazar günü de 10 dakikalığına piste çıktık ve 3’ü biz olmak üzere 6 kişi yarıştık. Skor tablosunu yarıştan sonra kaybettim ama 2. olduğumu biliyorum. Genelde her yarıştan sonra kartlara çamur atsam da bu sefer kullandığım kart çok iyiydi. Başlangıç/Bitiş düzlüğünden sonraki büyük virajı tam gazla geçmeye çalıştığımda o kadar hızlanıyordu ki, en sonunda kaçınılmaz sona ulaştım ve yarışın ortasında bir kaza yaptım. Ağırlık olarak 30-40 kilo fazlam olduğundan ne kadar yetenekli(!) olsam da milletin gerisinde kalıyorum.

Toplam uzunlığı 410 metre olan pistte iki adet uzun viraj, seyir zevkini artıran uzun bir başlangıç/bitiş düzlüğü, bir köprü ve yine aynı köprünün altından geçtiğiniz bir tünel ve bol bol u dönüşleri yer alıyor. Pist o kadar güzel düzenlenmiş ki, gerek turnuvalar, gerekse bireysel müsabakalar için çok elverişli. Asfaltın kalitesi ve pistin sürekli bakımlı olması da yine sayabileceğim artılar arasında yer alıyor. Aydınlatması da bir o kadar iyi olan pistte gece yarışları yapmak da çok eğlenceli. Özellikle havanın çok sıcak olduğu bu yaz günlerinde gece yarışlarının zevki bir başka oluyor. 9 Beygir gücündeki İsveç menşeili Caroli marka kartlar da yarışmanın keyfini bir kat daha artırıyor.

Pist ile ilgili daha detaylı bilgiyi Karma Karting web sitesinden öğrenebilirsiniz. YouTube, Metacafe gibi video sitelerinde Karma Karting anahtar kelimeleriyle arama yaparsanız, yapılan turnuvalarda çekilen videolara ulaşıp pist hakkında genel bir görüş sahibi olabilirsiniz.

Son olarak iletişim bilgilerini ekleyeyim:
E-posta: [email protected]
Telefon: 0216 387 00 04
Adres: Çavuşoğlu Mahallesi Yalnız Selvi Cad. No:15 Kartal – İstanbul

İkinci Bahar, Kanlıca

UYARI!
Bu yazı güncelliğini yitirmiştir. Okumaya devam etmeyi planlıyorsanız lütfen yazıdaki bilgilerin artık geçerli olmayabileceğini göz önünde bulundurun.

Haftasonları bazen, oturduğumuz yere göre en az bir iki derece daha düşük sıcaklığa sahip olduğu için Beykoz taraflarına kaçıyoruz. Yine böyle bir kaçamakta karnımız kazınınca kuzen bizi İkinci Bahar’a götürdü. Kanlıca’dan Mihrabat’a çıkarken, Mihrabat Caddesine girdikten yaklaşık 70 metre sonra sağınızda yer alıyor.

Bahçeye geçip kurulduk. Karnımız zil çalıyor, hemen bir şeyler yemek istiyoruz, ama gel gör ki, öyle bir menü çıktı ki karşımıza, seç seçebilirsen. Fırın mamüllerinden (Pide, lahmacun vs), sıcak yemeklere, makarnalar, kızartmalar derken bizim gözümüz döndü… Bir buçuk mantı ve bir de kaşarlı sucuklu pide söyledik. İki kişi dönüşümlü olarak yedik ve çok memnun kaldık. (Ben bir de sütlaç hüplettim sonra :)) Menüyü ve daha fazlasını İkinci Bahar’ın web sitesinden bulabilirsiniz.

Mekan çok güzel, yemekler çok güzel ama eksileri de yok değil. İlk olarak otopark sorunuyla karşılaşabilirsiniz. Biz şansa hemen mekanın karşısında boş bir yer bulup parkettik ama kalabalık günlerde daha yukarılara çıkmak ya da çevrede biraz dolanmak gerekebilir. İkinci eksi ise mekanın biraz küçük olması. Özellikle hafta sonu bahçede yer bulmak zor olabilir. Tabi yaz için konuşuyorum, keza kışın bu sefer içerde yer bulmak problem olabilir. Yine de bu eksiler çok kafaya takılacak şeyler değil. Bunların yanında gerek servis, gerekse yemeklerin kalitesi çok tatmin ediciydi. Çalışanların ilgisi ve özellikle mekan sahibinin ara ara masaları yoklayarak, hal hatır sorması çok hoş davranışlar.

Bir sonraki kaçamakta yolumuz düşerse bu sefer “Menüyü getirin” demeyi planlıyorum :)

Unutmadan, bu da dobişko sayfası.